Latince bir kelime olan hiper yüksek, fazla, çok anlamlarını ifade eder yani hipertansiyon yüksek tansiyon anlamına gelmektedir. Hipertansiyon kan basıncının yükselmesi ile karakterize bir klinik tablodur. Dünyada her dört yetişkinden birisi hipertansiyon hastasıdır. Her sekiz ölümden biri hipertansiyon nedeniyle gerçekleşmektedir. Hipertansiyon hastalarının normal bireylere göre kalp krizi geçirme riskleri kat kat fazladır. Hipertansiyon hastalarında inme ve kalp yetmezliği riski artmaktadır.
Yaş, kalıtım, beyin lezyonları, endokrin hastalıklar, damar
hastalıkları, obesite, bazı ilaçlar, böbrek hastalıkları, gebelik hastalıkları,
duygusal stres gibi faktörler hipertansiyona neden olabilmektedir.
Hipertansiyon
tanısının konabilmesi için kan basıncının değişken olmasının yanı sıra, hasta
istirahat halinde iken de yüksek olması gerekir. Hipertansiyonun en sık
görülen belirtisi baş ağrısıdır. Diğer
belirtileri ise baş dönmesi, bulantı, kusmadır.
Sersemlik, bellek bozukluğudur. Aynı zamanda hipertansiyon kalp,
böbrek, beyin, göz ve koroner damarları etkileyerek bu organlara ilişkin
semptom ve bulguların ortaya çıkmasına neden olur.
Kontrol altına alınamayan hipertansiyon kalp yetmezliği, böbrek
fonksiyon bozuklukları, böbrek
yetmezlikleri, kanama, körlük beyin damarlarında hasarlara yol açabilir.