Toplumda genç tipi diyabet şeklinde bilinen Tip 1 diyabet bazı toplumlarda daha sık olmakla birlikte, diyabet tanısı alan her 10 kişiden biri bu tiptendir. Genellikle 35 yaş altında başlasa da her yaşta görülebilir.
Kişi şişman değildir. Belirtiler saatler,
günler içerisinde ani başlar ve genellikle zayıflamayla birliktedir. Ailede
diyabet çoğunlukla yoktur. Nedeni bağışıklık sisteminde oluşan sapmadır; yani normalde
vücudu dışarıdan gelen yabancı etkenlere karşı korumakla görevli bağışıklık
sisteminin herhangi bir nedenle bozularak, kendi hücrelerini de yabancıymış gibi
kabul etmesi ve pankreasın insülin üreten hücrelerini hasarlandırarak yok
etmesidir. Sonuçta vücutta insülin yapılamamaktadır.
Tedavide mutlak insülin kullanılır.
Tedavi edilmediği durumda yaşam mümkün değildir. Tip 2 diyabet yani Erişkin
tipi diyabet ise toplumda daha sık görülen diyabet çeşididir. Diyabetlilerin
%90'ı bu tiptendir. Genellikle 35 40 yaştan sonra, şişman, tansiyonu ve kan
yağları yüksek, hareketsiz bir yaşam tarzı olan kişilerde görülür. Çoğunlukla
ailede diyabet vardır. Asıl problem var olan insülinin kullanılamamasıdır.
Ancak bu duruma sonradan insülin eksikliği de eklenebilir. Bu kişilerde emilen
şekerin hücre içine girişini sağlayan insülin yeterli olmasına rağmen
hücrelerin kilit sistemi bozuktur. Bu nedenle yediklerimizden sindirilip,
emilerek kan yoluyla hücrelerin kapısına gelen şeker hücre içine giremez ve
kanda birikir. Fazlası idrarla atılmaya başlar. Kütlesi olan şeker beraberinde
suyu da sürüklediğinden kişi çok idrara çıkmaya ve su kaybettiğinden çok su
içmeye başlar.