X

Bilim Dünyası Ona Çok Şey Borçlu!

26 Nisan 2020 - 27 izlenme

Amerikalı bir tütün işçisi olan Henrietta Lacks 29 Ocak 1951 de vajinal kanama şikayeti ile hastaneye gider. Yapılan kontroller sonucunda rahminde kötü huylu bir tümor olduğu tespit edilir ve bu tümörün son derece tehlikeli olduğu anlaşılır.

Dr.George Gey o dönemlerde kanser araştırmaları yapan bir doktordur ve ulaşabildiği tüm örnekleri toplayarak insan hücrelerinin insan vücudu dışında da geliştirilebilmesi için çalışmalar yapmaktadır. Lacks den alınan tümör örnekleri araştırma yapması için Dr.George Gey'e gönderilir.

O güne kadar insan hücreleri insan vücudu dışında yalnızca bir kaç gün canlı olarak kalabiliyordu. Eğer insan vücudu dışında gelişebilen bir hücre dizimi bulunursa bilim adamları çok önemli bir yol katedecekdi. Normal hücre dizilimleri belirli bir bölünmeden sonra ölürler. Ama Henrietta Lecks'in hücreleri bölünmeye devam etti ve ölmedi. Bu hücreler diğer hücrelerden oldukça farklıydı ve bu yüzden Henrietta Lecks'in isminin kısaltması olan HeLa adını verdiler.

Normal hücrelerde 46 kromozom bulunurken, HeLa hücreleri 7680 kromozom yapısına sahipti. Virüsün kendi DNA sını içinde bulunduğu bedenin DNA sına aktarması sonucu da mutasyona uğramıştı. Kanser hücresi olan HeLa hücresi diğer kanser türlerinden dahaz hızlı büyüyorlardı. Bunun nedeni ise Henrietta Lecks'in geçirdiği vajinal rahatsızlık sebebiyle bağışıklık sisteminin zayıflamış olmasıydı. Telomeraz enzimi aşırı aktif olduğundan dolayı HeLa hücreleri hızlıca artıyor ve neredeyse ölümsüz hücreler oluyordu.

HeLa hücreleri sayesinde bilim adamları birçok çalışma yapabildi. Salk ve IPV aşısı bu hücreler sayesinde geliştirildi. Klonlanan ilk insan hücreleri HeLa hücreleriyle yapıldı. Kanser ve virüslerle ilgili araştırmalar Hela hücreleri kullanılarak yapılmaya başlandı.